Almanya Federal Meclis SPD Milletvekili Macit Karaahmetoğlu, Darmstadt İdare Mahkemesi’nin başörtüsü takan bir kadının hâkimlik veya savcılık görevini yerine getiremeyeceğine yönelik kararını eleştirerek, bunun anayasal değerler ışığında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Mahkemenin kararının, inanç özgürlüğü, bireysel haklar ve kanun önünde eşitlik ilkeleriyle çelişebileceğine dikkat çeken Karaahmetoğlu, tartışmanın güncel göç ve mülteci politikalarından bağımsız, hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde ele alınması gerektiğini vurguladı.

“Başörtüsü tarafsızlığa engel değildir”

Yargının tarafsızlığının tartışılmaz bir ilke olduğunu belirten SPD milletvekili, başörtüsü takan Müslüman bir kadının yalnızca giyim tercihi nedeniyle tarafsız olamayacağı yönündeki varsayımın hatalı olduğunu ifade etti. Karaahmetoğlu, “Tarafsızlık, kişinin dini inancından değil, adalet anlayışından, mesleki becerisinden ve hukuka bağlılığından gelir” dedi.

Son yıllarda dünyadaki siyasi gerilimlerin toplumda bazı önyargıları beslediğini belirten Karaahmetoğlu, Almanya’da anayasal değerlere bağlı olarak yaşayan yüzbinlerce Müslüman kadının toplumun eşit ve saygın bireyleri olduğunun altını çizdi. “Giyim tercihlerine göre mesleki yetenekleri kısıtlamak, toplumun çeşitliliğini de sınırlar” diye konuştu.

Uluslararası örnek: Sih polis memurları

Karaahmetoğlu, devletin kendi tarafsızlığını korurken aynı zamanda inanç özgürlüğünü de destekleyebileceğine dikkat çekerek Birleşik Krallık’tan bir örnek verdi: “Orada inancı gereği sarık takan Sih polis memurları görevlerini bu kıyafetle sürdürebiliyor. Devlet, bu durumu tarafsızlığa bir tehdit olarak görmüyor.”

Bu tür örneklerin farklı inançların kamusal alanda da barış içinde bir arada var olabileceğini gösterdiğini belirtti.

Steinmeier 20 Gönüllüye Liyakat Nişanı Verdi
Steinmeier 20 Gönüllüye Liyakat Nişanı Verdi
İçeriği Görüntüle

“Daha kapsayıcı bir tartışma umuyorum”

Yargı bağımsızlığının demokrasinin en değerli unsurlarından biri olduğunu hatırlatan Karaahmetoğlu, Darmstadt İdare Mahkemesi’nin kararının, daha eşitlikçi ve önyargılardan arınmış bir toplum için önemli bir tartışma başlatmasını temenni etti.

Milletvekili, “İnancı, kökeni veya görünüşü ne olursa olsun, demokrasi ve anayasaya bağlılık temelinde liyakatin belirleyici olduğu bir anlayış hedefimiz olmalıdır” ifadelerini kullandı.